Sunday, November 13, 2011

Metallica

Birkaç hafta önce Lou Reed'in Metallica ile bir albüm kaydettiğini söylemiştim. Albüm çoğunlukla kötü eleştiriler aldı. Açıkçası Lou Reed'e olan büyük sevgimden-saygımdan mı bilinmez ben o kadar da kötü bulmadım, bulmak istemedim... (kayıt sonrası notu: bence hala kötü bir albüm değil.) 

Ama sonuna kadar da dinleyemedim. (çift CD, 90-100 dakika) 

Neyse... Konu bu değil... "Lulu"nun canı cehenneme...

Metallica hayranı olmadığım ama bazı albüm ve şarkılarını iyi bulduğum bir gruptur. 

Diğer yandan adamlardan hiç hoşlanmam... James Hetfield'ın belgesellerinde Sibirya'ya gidip ayı vurmasını ballandıra ballandıra anlatması beni çok rahatsız etmişti zamanında. Ancak vejetaryen olamamış birisi olarak kalkıp da bunu eleştirmeye yüzüm olmamıştı... 

Aşağıda Cüneyt Cebenoyan'ın zamanında Birgün gazetesindeki köşesinde naklettiği (benim yeni okuduğum) söyleşi de söylenenler, tavırlarsa yenir yutulur cinsten değil.

Ne diyorum ben... Resmen iğrenç.

Alman Sat 3 kanalının James Hetfield’le yaptığı söyleşiden. Birebire yakın bir döküm. 
Kaynak: Youtube


Gazeteci: Guantanamo ve başka hapishanelerde kurbanlara Metallica şarkılarının saatlerce dinletildiği söyleniyor.
James Hetfield: (Gülüyor)


Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Eğer ben de 24 saat Arap müziğine maruz kalsaydım herhalde delirirdim. Onları olabildiğince rahatsız etmek istiyorlar.


Bu sizce işkence mi?
(Gülüyor) Eğer 24 saat Metallica dinlesem benim için işkence olurdu, kesinlikle. Öylesine bir şey işte bu. Bir yanımla Metallica’yı seçtikleri için gurur duyuyorum. Güçlü, etkileyici bir müzik bizimki. Onların hoşlanmadığı bir şeyi temsil ediyor. Belki özgürlüğü, saldırganlığı, konuşma özgürlüğünü… Ama bir yanım da insanların bu politik şeyle alakalı görülmemizi dert etmesinden mutsuz. Bizim bunla hiç alakamız yok. Biz olabildiğince apolitik olmaya çalışıyoruz. Politika ve müzik bizim için biraraya gelmeyen şeyler. İnsanları ayırıyor, biz biraraya getirmeye çalışıyoruz. Neyse ne. Ben “yapmayın” diyemem, “yapın” diyemem. Öyle bir şey işte. İyi ya da kötü değil.


Niye “yapmayın” diyemezsiniz?
Yapmamalarını istemiyorum ki! Bir yanımla bu durumu şöyle yaşıyorum: Metallica’yı seçmelerinden, onları etkileyeceğimizi düşünmüş olmalarından gurur duyuyorum! Benim de müziğimizden beklediğim bu. Ben de müziğimizin insanları etkilemesini istiyorum.


Ama insanlara zarar veriyor.
Nasıl zarar veriyor ki?


Herhangi bir müziği 10 saat boyunca yüksek volümde dinlerseniz…
Tamam, ne müziği olduğu değil de, işkence kısmı…


Elbette!
Müzikle işkence… Hmmm (Gülüyor) Yıllarca radyo dinlemek zorunda kaldım. İşkenceye maruz kaldım! (Gülüyor)


Kendi isteğinizle…
Bazen. Arabayı kullanan radyoya da hâkim oluyor. (Gülüyor) Eğer eşim kullanıyorsa Phil Collins dinlemek zorunda kalıyorum.


No comments: